Su Kirliliğinin Önlenmesi

Suyun hayatın devamı için ne kadar önemli olduğunun bilinciyle gelecek nesillere sağlıklı içme suyu ve yaşanabilir bir çevre bırakmak görevimizdir.
Devletin su kirliliğini önlemek için yapacağı müdahalelerde akla gelen ilk girişim kirlilik standartlarının belirlenmesidir.
Yüzey sularında ve yeraltı sularında kirliliğe neden olabilecek katı atıklar çeşitli yöntemlerle yok edilmelidir.
Yerleşim yerlerindeki atık sular arıtma istasyonlarından geçtikten sonra bertaraf edilmelidir.
Fabrikalara filtreler ve arıtma tesisleri yerleştirilmelidir.
Üretimde doğaya zarar vermeyen malzemeler kullanılmalıdır.
Alıcı ortamların durumu iyileştirilmelidir. Örneğin, su değişim potansiyeli düşük koy ve körfezlerde alınabilecek bazı önlemlerle su sirkülasyonunu artırarak kirleticileri daha az seyreltmek mümkün olabilir.
Alıcı su ortamlarının seyreltme ve doğal arıtma potansiyellerinden yararlanılabilir. Örneğin, açık deniz kıyıları gibi alıcı ortamların çok yüksek seyreltme kapasitesine sahip olduğu durumlarda basit mekanik arıtma sonrası derin deniz deşarjları uygun bir atıksu bertaraf yöntemi olabilir.
Çiftçilerimiz doğru gübreleme ve aşırı gübre kullanımının olumsuz sonuçları konusunda uzmanlar tarafından bilgilendirilmelidir.
Özellikle ev kadınlarının daha temiz olması için deterjanların aşırı kullanımının hem aile bütçesine hem de çevreye verdiği zararlar hakkında kısa filmler hazırlanarak kitle iletişim araçlarında yayınlanmalıdır.
Özellikle okullarımızda atık ilaç, pil ve yanmış yağın geri dönüşümü konusunda öğrencilerimiz bilgilendirilmelidir.
Birey olarak çevremizdekileri daha az kirletmeleri konusunda uyarabiliriz.
Tüm bunlara ek olarak çevrenin korunması konusunda da insanlar bilinçlendirilmelidir. İnsanlar artık dünyanın bir olduğunu ve onu koruyacak olanın insanlar olduğunu anlamalıdır.